İbradi Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Bir yer bulalım ‘insandan’ uzak

“İnsandan Kaçan”, Molière’in yüzyıllar önceden insan ve toplum üzerine yaptığı derin analizleri konu alıyor. O dönemki seçkinler birbirlerinin yüzüne karşı gösterdikleri yalancı sevecenliği nezaket olarak niteleyip “Dost acı söyler” lafına hiç de rağbet etmiyorlar

Mizantrop: Toplumun İkiyüzlülüğüne ve Samimiyetsizliğine Isyan

Efnan Atmaca – Toplumda her zaman var olan mizantrop kavramı, insanlardan uzak durmayı tercih eden ve onların tutumlarını eleştiren kişiyi tanımlar. Bu tercih, aslında bir seçimdir. Yıllar önce bir tanıdığım, kendisini anlamış olamayacağımızı düşündüğüm bir adam, bana şunları söylemişti: “Herkes kedi ya da köpek sevmez, ben ise insanları sevmiyorum. Bu benim tercihim.” Molière’in 1661 yılında yazdığı ve 1666 yılında sahnelenen “Mizantrop” adlı oyunu, bu kavramı en iyi şekilde açıklar. İstanbul Devlet Tiyatroları, “İnsandan Kaçan” adıyla bu oyunu sahnelemektedir.

Aradan yüzyıllar geçmesine rağmen, “İnsandan Kaçan” hala insan doğasını alaylı bir şekilde eleştirmeye devam ediyor. Oyun, Fransız soylularının yalancı nezaketlerini ve çıkar ilişkilerini sorgular. Baş karakter Alceste, kendisini bir mizantrop olarak tanımlar ve toplumdaki ikiyüzlülüğe karşı dürüstlükten yana tavır alarak herkesin maskesini düşürmeye karar verir. Ancak bu durum pek hoş karşılanmaz çünkü insanlar gerçekleri duymaktan hoşlanmazlar. Oyun, seyircilere insan ilişkilerinin karmaşıklığını sorgulatırken, aynı zamanda toplumun yapısını da eleştirir. Cem Emüler’in yönettiği oyun, Molière’in derin analizlerini ve ironisini seyirciyle buluşturarak, insan doğasını sorgulamaya devam ediyor. Seyirciler, sahnede anlatılanları tanıdık diyaloglar ve jestlerle acı bir tebessümle izliyorlar.

Erdem ve İnsan Doğası

Klasik eserlerin zamansızlığı, toplumu ve insanı doğru şekilde gözlemlemelerinden gelir. Molière’in eserlerinde insan doğasının çelişkileri ve zayıflıkları ön plana çıkarılarak, içsel çatışmalar, yanlışlar ve doğrular anlatılır. “İnsandan Kaçan”da, Alceste’in samimiyete ve erdeme olan inancı, samimiyetsizlikle ve çıkar ilişkileriyle savaş açması sonucunda en yakınlarının bile ona destek olmadığını görmesi trajikomik bir biçimde ele alınır. Oyun, insanın içsel gel-gitlerini ustaca dile getirir ve Fuzûlî’nin bir yüzyıl önce söylediği “Boş yere canı yanmaz insanın. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair, ya da bir fazlalık vardır geçmişten gelen” dizelerini akla getirir.

İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun yetenekli oyuncuları, Molière klasiğine uygun bir şekilde performans sergileyerek karakterlerin dönüşlerini ve çelişkilerini gözler önüne sererler. Oyunun mesajı zamansız olduğu için her yaşta tekrar izlenmesi gereken “İnsandan Kaçan”, klasikler arasında önemli bir yere sahiptir. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun bu tür eserlere repertuvarında yer vermesi, eğitici bir görevi de yerine getirir.